1-EHL İ BEYT; Ehlibeytin özellikleri, faziletleri, menkıbeleri ve maruz kaldıkları üzücü olaylar.
Ev halkı anlamına gelen Ehli Beyt tabiri Resulüllah Efendimizin kendi aile fertleri için kullanılmıştır. Başta kendi zatı şerifleri olmak üzere Hz.Fatıma Annemiz, Hz Ali Efendimiz, Hz.Hasan ve Hüseyin Efendilerimizdir.
Resulüllah Efendimizin Ashabına nasihatinde "Ben size iki değerli emanet (kaynak) bırakıyorum. Birisi Allah’ın kitabı, diğeri de benim Ehli Beytimdir. Onlara dikkat edin." buyurması, Ehli Beytin önemini vurgular.(Sakaleyn hadisi müsned.181; Müslim, Fezailüs Sahabe, 36)
Resulüllah Efendimizin pak zevcelerinden Ümmü Seleme Annemizin evinde gelen vahiyde " Ey Ehli Beyt! Allah sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”Ahzab.33. Ayeti geldiği zaman Resulüllah Efendimiz orada bulunan Hz.Ali, Hz.Fatıma, Hz.Hasan ve Hüseyin’i abasının altına alarak "Allahım bunlar benim Ehli Beytimdir, onları günahlarından temizle! " diye dua etti. Bunun üzerine Ümmü Seleme Annemiz kendisinin Ehli Beyt’ten olup olmadığını sordu, Efendimiz ona "Sen kendi yerindesin, sen hayır üzeresin" buyurdu.(Tirmizi, Menakıb,31.)
İslam tarihinde Hz.Hasan Efendimizin neslinden gelenlere Şerif, Hz.Hüseyin Efendimizin soyundan gelenlere Seyyit denilmiştir.Bunlar Evladı Resul olarak kabul edilmiş ve Kendilerine saygı ve sevgi göstermek Resulüllah Efendimize ve dolayısıyla Ehli Beyte saygı ve sevgi göstermek anlamına gelmiştir.Halk arasında tanınmaları için yeşil sarık yeşil cübbe onların nişaneleri sayılmıştır. İslam tarihinde onların isimleri, şecereleri ahlâki durumlarını tesbit eden teşkilatlar kurulmuş, sadaka almaları haram kılındığı için devlet tarafından kendilerine tahsisat bağlanmıştır. Evladı Resulün ileri gelenlerine Nakibül Eşraf denilirdi. Bunlar Padişahların taht merasimlerinde bulunur ve Padişahların tacını ve hırkasını giydirmeleri uğur sayılırdı.
Ehlibeytin özellikleri, faziletleri, menkıbeleri ve maruz kaldıkları üzücü olayları konu edinen bir çok müstakil eser yazılmıştır.
Efendimiz ve Ehli Beyti
Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz
Ehli Beyt’in Başı ve Başta geleni olarak Resulüllah Efendimiz’in muhteşem hayatına kısaca bakalım;
Resulüllah Efendimiz (s.a.v.) 40 yaşına kadar mütevazi bir hayat sürdükten sonra Allah’ın emri ile insanlığa elçi olarak gönderildi. 23 yıllık Nübüvvet hayatı iki bölümdür.
Önce Mekke devri genel olarak İslam’a davet ve tebliğ ile geçti ve karşılığında eziyet ve işkenceye maruz kaldı.
İkincisi ise Medine devri; Mübarek ömürlerinin Hicret ile başlayan son 13 yılı, İnsanlık tarihini derinden etkilemiş günümüz medeniyetinin de kaynağı olmuştur. Hicret’le beraber ilk İslam Devleti Medine’de kuruldu. İslam Kültür ve Medeniyeti, ilimlerin kaynağı, hukuk sistemleri, devlet yönetimi, sosyal hak ve adaletler, sağlık ve temizlik gibi birçok konu Medine’den dünyaya yayıldı.
23 yıl boyunca Kur’an ı Kerim peyderpey inmeye devam etti, Peygamberimizin güzel ahlakı ve Kur’an ı Kerim’in mucizevi tesiriyle önce Peygamberimizin devri Asrı Saadet, ardından Dört Reşid Halife’ler; Hz Ebubekir r.a., Hz Ömer r.a., Hz Osman r.a., Hz Ali r.a. devirleri, sonra ise zulümlerine rağmen Emevi ve özellikle Abbasi devrinde ilim zirve yaptı.
İspanya’da kurulan Endülüs Emevi Devleti ve Coğrafi keşifler sonucu İslam ilim ve buluşları Avrupaya geçti. İslam medeniyetinin Avrupa’ya geçmesi ile Rönesans ve Reform hareketleri doğdu. İlim ve teknik sahadan başlayıp eğitim ve sağlık sahasına kadar bir çok sahada yenilikler başladı ve günümüz medeniyetini oluşturdu.
O’nun hayatı ne 63 yılla, ne de peygamberliği 23 yılla sınırlıdır.O her an aramızda ve milyarlarca insanın yüreğinde iman, gönüllerinde nûr olarak yaşamaktadır. Asrı Saadet ve Hulafai Raşid’in devirleri ilahi bir nur olup günümüze kadar ışık saçmaktadır.Kıyamete kadar da devam edecektir.Çünkü zaman; Muhammed Resulüllah (s.a.v.) devri ve zamanıdır.
Hz. Ali k.a.v. Efendimiz
Resulüllah Efendimize vahiy gelmesinden 10 yıl kadar önce Mekke’de doğdu.( miladi 600) babası Peygamber Efendimiz’in Amcası Ebu Talib, annesi Esed Kızı Fatıma’dır. Peygamber Efendimiz Mekke’deki kıtlık üzerine amcası’nın yükünü hafifletmek için Hz Ali Efendimiz’i 5 yaşında himayesine aldı.
Resulüllah Efendimiz Hicret’te Hz.Ali Efendimiz’i kendi yatağında bıraktı ve müşrikleri oyaladı, bazı emanetleri de verdikten sonra Hz Ebu Bekir Efendimizin ailesi, Hz Fatıma ve Annesi Fatıma ile birlikte Kuba’da Peygamber Efendimiz’e yetişti.
Hicretin ilk yılında mü’minleri birbirine kardeş yapan Resulüllah Efendimiz, Hz.Ali Efendimiz’i kendisine kardeş yaptı. Hicretin 2. yılında da kızı Hz.Fatıma Annemiz ile evlendirdi.
Bu evlilikten Hz.Hasan, Hz Hüseyin ve ölü doğan Muhsin adlı erkek çocukları ile Zeyneb, Ümmü Gülsüm adlı kız çocukları oldu. Hz.Fatıma Annemizin sağlığında başka evlilik yapmadı. Hz.Fatıma Annemizin vefatından sonra ise birçok defa evlendi ve çok sayıda çocuğu dünyaya geldi.
Hz.Ali Efendimiz Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber başta olmak üzere, Tebuk hariç bütün gazve ve seriyyelere Resulüllah Efendimiz’in yanında katıldı. Resulü Ekrem’in sancaktarlığını yaptı. Sonraları menkıbevi üslupla anlatılan büyük kahramanlıkları gösterdi.Hz Ali Efendimiz Ashabı Kiram içerisinde kendisinden en çok menkîbe rivayet edilen kimse durumundadır. Bedir’de ilk mübarezede Velid bin Utbe’yi vurması, Uhud’ta sancağı alan bir çok müşriki vurup öldürmesi ile “Ali gibi yiğit, Zülfikar gibi kılıç bulunmaz” buyrulması, Hendek’te Amr bin Abdived’i öldürmesi, Hayber’de “Yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki Allah ve Resulü O’nu sever, O’da Allah ve Resulü’nü sever, fetih O’nu elinde müyesser olacaktır” buyrulması ile kale kapısını kalkan yapması ve bir çok pehlivanı öldürmesi İslam Tarihi’nin eşsiz kahramanlık örneklerindendir.
Hz Ali Efendimiz, Peygamber Efendimiz’e kâtiblik ve Vahiy Kâtipliği de yaptı. Hudeybiye antlaşmasını da O yazdı. Resulüllah Efendimiz’in vefatında Cenazesini O yıkayıp kefenledi. Kendisinden önceki üç halife devrinde resmi olarak bir vazifede bulunmadı.Ancak müşkül durumlarda halifelerin en yakın yardımcısı durumunda oldu. Hz Ömer Efendimiz zamanında Hicri Takvimin, Hicret ile başlaması fikri ve tekifi de Hz Ali Efendimiz’e aittir.
Hz Ebubekir, Hz Ömer ve Hz Osman Efendilerimiz’den sonra Hz Ali Efendimiz de Medine’de biatla Halife seçildi. Ne var ki Hz Osman Efendimiz’in katledilmesiyle ortaya çıkan büyük fitne dur durak bilmedi. Ümeyye oğullarından bazılarının da içinde bulunduğu fitneciler; Hz Aişe Annemiz, Hz Talha ve Hz Zübeyir’in de içinde bulunduğu büyük bir kalabalık oluşturarak Basra üzerine doğru hareketle Cemel Vaka’sı meydana geldi. .(9 Aralık 656)
Suriye ve Filistin bölgesinde uzun zamandır valilik yapan Şam Valisi Muaviye saltanata meyli olduğundan, Hz Osman’ın kanını bahane ederek biat etmeye yanaşmadı. Önceden Amr bin As ile tertiplediği üzere meşru halife Hz Ali Efendimiz’e karşı isyan bayrağı açtı. Bunun üzerine bir çok barış görüşmeleri yapıldıysa da sonuç alınamadı. Nihayet iki taraf askeri Sıffin’de karşılaştı. 3 ay kadar süren mücadelelerin sonunda Hz Ali Efendimiz galibiyete çok yaklaştı. Zayıf düşen Muaviye ise Amr b. As’a danıştı.
Hile ve desiseleri ile meşhur Amr bin As’ın Kur’an sayfalarını hakem yapalım demesi ile savaş durduruldu. Hz Ali Efendimiz o anda tehdit altında olduğundan savaşın durmasını istemeyerek kabul etti. Amr bin As, Muaviye’ye hakem oldu. Hz Ali Efendimiz’e de Musa el Eş’ari, Hz Ali Efendimiz istemediği halde, hakem yapıldı. Daha sonra bir araya gelen hakem heyeti her iki kişiyi de azledilip yerine yeni halife seçileceğine dair anlaştılar. Önce Musa el Eşari kürsüye çıkıp, anlaşma üzerine her iki kişiyi de azletti. Daha sonra kürsüye çıkan Amr bin As ise, Hz Ali Efendimiz’i azlettiğini söyleyip Muaviye’yi yerinde bıraktı ve aleni bir hileye başvurdu.”Aldatan bizden değildir.”buyrulmuştur.
Bu şaibeli hakem olayında Ümmeti Muhammed bölünüp parçalandı. Şiilik, Sünnilik ve Haricilik bu hadiseden sonra ortaya çıktı.
Hz Ali Efendimiz Hariciler’le çok uğraştı. Ancak sonuç alamadı. Muaviye’ye karşı ordu hazırlarken Iraklılardan gerekli desteği göremedi. Nihayet Ramazan ayında Harici Abdurrahman b.Mülcem tarafından camii’de Şehid edildi.(28 Ocak 661).
Türbesi bugün Necef’tedir.
Hz. Fatımatüz Zehra (r.a) Annemiz
Resulüllah Efendimiz’e Peygamberlik gelmeden önce Mekke’de doğdu. Peygamber Efendimiz’in en küçük kızıdır. Hz Fatıma Annemiz’in genç kızlığı Mekke’de geçti. Resulüllah Efendimiz Kabe’de namaz kılarken müşrikler üzerine deve işkembesi koydular, Hz Fatıma Annemiz bu pisliği Resulüllah Efendimiz’in üzerinden alıp temizlemiş ve müşriklere söylenmiştir.
Resulüllah Efendimiz’in Hicret’inden sonra Hz Ali Efendimiz, annesi Fatıma binti Esed ve Hz Ebu Bekir Efendimiz’in ailesi ile birlikte hicret etmiştir. Hz Fatıma Annemiz 15 yaşını tamamladıktan sonra O’nunla önce Hz Ebu Bekir Efendimiz ardından da Hz Ömer Efendimiz evlenmek istediler. Resulüllah Efendimiz onlara olumlu cevap vermedi. Daha sonra Hz Ali Efendimiz talip oldu. Resulüllah Efendimiz O’nun teklifini kabul etti. Fakir bir delikanlı olan Hz Ali Efendimiz mehir verecek durumu olmadığından zırhını ve devesini sattı ve Hz Fatıma Annemiz’in mehrini verdi.
Hz Fatıma Annemiz’in çeyizi ise kadife bir örtü,hurma lifinden bir deri yastık, iki el değirmeni ve deriden yapılma iki su kabından ibaretti. Düğünleri Resulüllah Efendimiz’in Hz Aişe Annemiz ile evlenmesinden dörtbuçuk ay sonra Hicret’in 2.yılı Zilkade (Mayıs 624)ayında gerçekleşti. Hz Fatıma Annemiz Hicri 3.yılı Ramazan ayında (Şubat 625)Hz Hasan Efendimiz’i, 4.yıl Şaban ayında Hz Hüseyin Efendimiz’i dünyaya getirdi.Daha sonra ise Muhsin, Ümmü Gülsüm ve Zeynep doğdular.
Uhud Gazvesi’nde gâzilere yiyecek ve su taşıyan yaralılara yardım eden hanımlar arasında da bulundu. Resulüllah Efendimiz’in dişinin kırılması ile yaralanması üzerine yüzündeki kanları temizledi ve kanamasını durdurdu.
Namazdan sonra okuduğumuz 33 Sübhanallah, 33 Elhamdülillah, 33 Allahüekber zikirleri Hz Ali Efendimizin Hz Fatıma’yı göndererek babası Resulüllah’tan hizmetçi istemesi üzerine tavsiye edilmiştir.
Resulüllah Efendimiz her yıl Ramazan ayında Cebrail a.s ile birlikte Kur’an ı Kerim’i mukabele ederlerdi. Son senesinde Cebrail a.s. bu maksatla iki defa geldiğinde Hz Fatıma Annemiz, babasının vefatı yaklaştığını anladı ve ağlamaya başladı. Resulüllah Efendimiz’de O’nun gönlünü alarak ailesinden kendisine ilk kavuşucak olanın Hz. Fatıma Annemiz’in olduğunu ve Cennet hanımlarının Efendisi olduğunu müjdeledi. Bunun üzerine Hz. Fatıma Annemiz güldü ve sevindi.
Resulüllah Efendimiz’e çok düşkün olan Hz. Fatıma babasının vefatı ile çok sarsıldı ve çok gözyaşı döktü.Hz Ebubekir Efendimiz’in hilafeti sırasında Hz Abbas ile birlikte Hz Ebubekir’in yanına vararak Resülullah Efendimiz’in mirasını istediler.Bu miras Fedek,Hayber hurmalıkları ile Medine’de bir bahçeden ibaretti. Hz Ebubekir, peygamberlerin miras bırakamayacağına dair bir Hadisi Şerifi hatırlattı. Hz Fatıma validemiz miras iddasından vazgeçti fakat Hz Ebubekir’e gücendi. Daha sonra Hz Ebubekir Efendimiz, gönlünü almak için Hz Fatıma annemiz’i ziyaret etti ve helalleşti.
Hz Fatıma Annemiz Resulüllah Efendimiz’in vefatından beşbuçuk ay sonra Hicret’in 11.yılında 3 Ramazan (22 Kasım 632) tarihinde vefat etti. Cenazesini vasiyeti üzerine Hz Ali Efendimiz yıkadı.Cenaze namazını kıldırdı ve Hz Abbas’ın da yardımı ile geceleyin Bâki Kabristan’ına defnetti.
Hz Fatıma Annemiz Resulüllah Efendimiz’in terbiyesi ile yetiştiğinden, haya ve edebten başlayarak yürüyüş ve konuşmasına kadar aynı babasına benzerdi. Resulüllah Efendimiz Hz Fatıma Annemiz’i görünce sevinir, O’nu ayakta karşılar, ellerinden tutar, yanaklarından öper ve ona iltifat edip kendi yanına oturturdu. Resulüllah Efendimiz kadınlardan en çok Hz Fatıma Annemiz’i, erkeklerden de en çok Hz Ali Efendimiz’i sevdiğini söylerdi. O’nun üzülmesine gönlü olmaz.”Fatıma benim bir parçamdır,O’nu sevindiren beni sevindirmiş, O’nu üzen de beni üzmüş olur” buyururdu.
Hz Fatıma Annemiz Hz Ali Efendimiz’in eşi, Hz Hasan ve Hz Hüseyin Efendileirimiz’in Annesi olduğundan Ehli Beyt’in Anasıdır. Resulüllah Efendimiz’in nesli de bu kızı ile yürüdüğünden Evladı Resul’ün de aslıdır.
Hz.Hasan r.a. Efendimiz
Hicret’in 3. yılında Ramazan’ın 15’inde (1Mart 625) Medine’de doğdu. Hz. Ali Efendimiz Harb adını koymayı düşünürken, Resulüllah Efendimiz Hasan ismini koydu ve bizzat kulağına ezan okudu.Akika kurbanı kesti.Saçları ağırlığınca gümüş dağıtılmasını emretti.Hz Hasan Efendimiz, Resulüllah Efendimiz’e çok benzerdi.
Hz.Osman Efendimiz zamanında kardeşi ile birlikte Horasan tarafına sefere katıldılar. Hz.Osman Efendimiz’in evinin kuşatılmasında Babası tarafından kardeşi Hz. Hüseyin r.a. ile birlikte Hz. Osman’ı isyancılara karşı korumak ve su taşımakla görevlendirildiler. Hz. Ali Efendimiz’in halifeliği sırasında babasının yanında bulundu. Cemel Vakası ve Sıffin Harp’lerine katıldılar.
Hz. Ali Efendimiz’in Kûfe’de Şehadeti’nin ardından hemen Hz. Hasan Efendimiz’e biat edildi.Muaviye b. Ebi Süfyan Hz.Ali Efendimiz zamanındaki olumsuz ve düşmanca tavrını Hz. Hasan Efendimiz zamanında da devam ettirdi.Asker tertip edip bazı vilayetlere saldırmaya başladı. Hz Hasan Efendimiz’de asker tertip ettiyse de birçok defa görüşmeler mektuplaşmalar yaptı. İki taraftan da müslüman kanının dökülmesine razı olmayarak kendi hakkından feragat etti. Muaviye’ye bir elçi göndererek şartlarını ileri sürdü. Bu şartlar arasında Muaviye’nin kendisinden sonra yerine veliaht tayin etmeyeceği, Muaviye’nin ölümünden sonra Hilafet’in Hasan Efendimiz’e geri döneceği de vardı.
Muaviye bu şartları kabul etti ve mühürledi. Hicri 41(Eylül 661). Hz Hasan Efendimiz bundan sonra Medine’ye döndü ve kısa bir süre de olsa barış sağlanmış oldu.Ne var ki Muaviye kendinden sonra Hilafet’in Hz. Hasan Efendimiz’e geçeceğinden endişe ile Hz. Hasan Efendimiz’in Cade isimli karısını oğlu Yezid ile evlenmek vaadi ile kandırarak Hz.Hasan Efendimiz’i zehirletti (28 Safer 49) (7 Nisan 669). Vefatından evvel rengi değişti, zehirin tesiri ile yeşil bir renk aldı. Cennetül Baki’ye annesinin yanına defnedildi. Hilafeti 6 ay kadar sürdü. Hz Hasan Efendimiz o zaman 47 yaşındaydı.
Hz. Hüseyin r.a. Efendimiz
Hicret’in 4.yılında 5 Şaban’da (10 Ocak 626) Medine de doğdu. Hüseyin ismini Resulüllah Efendimiz bizzat koydu ve kulağına ezan okudu. Doğumunun 7.günü akika kurbanı kesti ve saçı ağırlığınca gümüş dağıtılmasını emretti.
Hüseyin Efendimiz’de Hasan Efendimiz gibi ilk iki Halife dönemine fiilen katılmadı. Osman Efendimiz zamanında Horasan tarafına sefere çıktılar ve Osman Efendimiz’in evi kuşatıldığı zaman O’nu korumak ve su taşımakla görevlendirildiler.Hz Ali Efendimiz zamanında babasının katıldığı bütün savaşlara fiilen katıldı. Vefatından sonrada babasının vasiyeti üzerine Hasan Efendimiz’e itaat etti. Hasan Efendimiz’in Muaviye’ye karşı Hilafet’ten çekilmesine ise görüş olarak karşı çıktı. Dinlenmeyince de itaat etti.Hz. Hasan Efendimiz zamanında daima O’nun yanında bulundu. Kufe’den Medine’ye beraber döndüler.
Hz Hasan Efendimiz’in vefatından sonra da, Hz Hüseyin Efendimiz Medine’de kendi halinde ibadet ve taatı ile meşgul olurdu. Muaviye, Hz Hasan Efendimiz’le yaptığı yazılı anlaşmaya uymayarak,Mekke-Medine hariç bütün vilayetlerden oğlu Yezid için biat aldı.Sonra da biat almak için Hicaz bölgesine geldi işte o zaman niyetler değişti H.56(676)Hicaz halkı başta Hüseyin Efendimiz ve diğer ileri gelenlere baktıkları için biata yanaşmadılar.Muaviye, Medine’ye gelince bu zatlar Mekke’ye gittiler.
Muaviye’de Mekke’ye gidip onlara güler yüz gösterdi fakat maksadına nail olamadı.Hüseyin Efendimiz ve diğer zatlara ne söylediyse olumlu bir cevap alamadı. Ardından hutbeye çıkıp Yezid’i medhetti ve “ileri gelenleriniz Yezid’e biat etti sizde biat edin” deyip hutbeden indi, hayvanına bindi ve Şam yolunu tuttu. Halbuki böyle bir biat yoktu ortada.
680 yılında Muaviye öldü, yerine oğlu Yezid geçti. Babasının vasiyeti doğrultusunda Medine valisi Velit bin Utbe bin Muaviye’ye bir mektup yazarak Hüseyin Efendimiz ve diğer ileri gelenlerin biatını almasını istedi. Velid yanına Mervan b. Hakem’i de alarak Hz Hüseyin Efendimiz’i konağına çağırdı ve biat istedi.
Hz Hüseyin Efendimiz “Benim gibi bir adam gizlice biat yapmaz, halkı topla bana da haber et” deyip aile efradını da yanına alarak çıkıp Mekke’ye gitti. Mervan fırsatı elden kaçırdın deyip Velid’i tenkit etti. Bunun üzerine Yezid, Velid’i azledip Medine’yi de Mekke valisi Amr b. Said b. Asi emrine verdi. Hz. Hüseyin Efendimiz Mekke’ye doğru yol alırken Eshabı Güzin’den Abdullah b.Muti r.a. karşı gelip “Sakın Mekke’den çıkıpta Kufe’ye gitmeyesin.” diye nasihat etti. Durumdan haberdar olan Kûfeliler elçiler ve sayısız mektuplar göndererek Hz.Hüseyin Efendimiz’i Kûfe’ye davet ettiler.
Hz.Hüseyin Efendimiz amcasının oğlu Müslim b.Akîl’i Kufe’ye gönderdi. Başta 30 bine yakın biat toplayan Müslim b.Akîl, Yezid’in haberi olup gevşek davranan vali Numan b. Beşir’i azletti. Yerine Ubeydullah b. Ziyad’ı vali tayin ederek zulmünü arttırdı. Kûfeliler’in de ihanet etmesiyle Müslim b.Akîl öldürüldü. Müslim, bu durumu Hz.Hüseyin Efendimiz’e haber veremedi.
Hz.Hüseyin Efendimiz Kûfe’ye doğru yola çıkacağı zaman başta Abdullah b.Abbas, Abdullah b.Zübeyr gibi bir çok kişi Kufe’lilerin nifak ehli olduğunu söylediler ve Kûfe’ye gitmesini istemediler. Hz Hüseyin Efendimiz ise Allah’ın takdiri olur deyip aile efradı ile birlikte yola çıktı.(9 Zilhicce 60)(10 Eylül 680).Yolda Mülsim b.Akîl’in Şehadet haberini aldı ise de yine de çıktığı yoldan geri dönmedi.Başlangıçta üç yüz kişiden daha kalabalık iken durumun değişmesiyle sevenlerine müsaade etti. Hz Hüseyin Efendimiz Kufe’ye doğru yol alırken vali Ubeydullah b. Ziyad’ın Hurr bin Yezid komutasındaki 2000 kişilik askeri onları karşıladı.
Hz Hüseyin Efendimiz geri dönmek istediyse de bırakmadılar. Ancak Kufe’ye doğru yol aldıkça peşlerinden takip ettiler. Kufe valisinin talimatı ile Hüseyin Efendimiz tevkif edildi; susuz, korunaksız ve dayanaksız bir kuru arazi olan Kerbela’ye konduruldu.(2 Muharrem 61)(2 Ekim 680)
Ertesi gün Kûfe valisi Ubeydullah b.Ziyad, Rey ve Taberistan valiliğine gönderdiği Ömer b. Saad b. Ebu Vakkas’ı çağırarak önce bu işi halletmesini yoksa valiliği iade etmesini istedi.Ömer bin Saad çaresiz kalarak 4.000 kişilik ordusu ile Kerbela’ya gitti. Böylece toplam 6000 kişi oldular. Hz Hüseyin Efendimiz’in yanında ise kadın ve çocuklar hariç 32 süvari, 40 piyade toplam 72 kişi vardı. Birçok kez görüşmeler yapıldı. Hz.Hüseyin Efendimiz’in çeşitli tekliflerini kabul etmediler. Görüşmeleri duyunca valinin canı sıkıldı.
Vali İbni Ziyad, Hz.Hüseyin Efendimiz biat etmezse, bir yudum bile su vermeyin diye Şemr bin Zilcevşen ile bir talimat gönderdi. Eğer Ömer gevşeklik gösterirse kumandayı sen alırsın diye de ilave etti. Bunun üzerine Ömer b. Saad, 500 atlıyı Hz.Hüseyin Efendimiz ile Fırat Nehri arasına yerleştirdi ve su almalarına mani olundu. Bu hal üzere Ehli Beyt, üç dört gün kadar susuz kaldılar. Hz Hüseyin Efendimiz ve Evladı Resul ibadet ve taat ile meşgul oldular. Hz Hüseyin Efendimiz bir güzel hutbe okuyup, “Onların maksadı benim, siz gece karanlığında dağılıp gidin” diye eshabına nasihat etti. Ancak onlar buna razı olmadılar. Bu esnada Resulüllah Efendimizi rüyada görüp şehadet müjdesini aldı. Gece eshabı susuzluktan şikayet edince bir yeri işaret etti, eşeleyince hemen su fışkırdı, bir süre sonra da kayboldu. Sabaha kadar tekbir ve tehliller okudular.
Ertesi gün Aşûre günü idi. Çadırlar sıklaştırıldı, çadırların arka tarafına büyük bir ateş yakılarak istihkam oluşturuldu.İki taraf birbirine yaklaşınca, Kufelilerin ilk komutanı Hurr b. Yezid’e bir titreme geldi ve Hz.Hüseyin Efendimiz tarafına geçti. Bu esnada 30 kişi kadar daha geçenler oldu. Hz.Hüseyin Efendimiz “Ben sizin Peygamberiniz’in kızı Fatıma’nın ve damadı Hz Ali’nin oğlu değil miyim? Sizler beni davet etmediniz mi?” diye Kufelilere seslendi. O yalancılar ve katiller güruhu inkar ettiler Hz.Hüseyin Efendimiz mektuplar ve şahitler göstererek ispat etti. İlk mübarezeleri hep Hz.Hüseyin Efendimiz’in fedayileri kazandığı için Kufe askeri ürktü. Hurr bin Yezid, Habib bin Müzahir, Berir gibi fedayiler şiddetli cenk edip bir çok şakiyi öldürerek şehadet yolunu açtılar. Kufe eşkiyası hücumlarını arttırdıkça, onun seçkin eshabı, musabaka ile şehadete koşar oldular.
Hz.Hüseyin Efendimiz’in güzide eshabı gözleri önünde teker teker şehit oluyorlardı. Ardından sırası gelen Ehli Beyt önce Hz.Hüseyin Efendimiz’in önüne gelip selam veriyorlar, müsaade ve dua alıyorlar sonrada meydana çıkıyorlardı. Akil evlatları, Caferi Tayyar evlatları, Hz Ali evlatları, Hz Hasan evlatları birbiri ardına şehadet şerbetini içtiler. Sona doğru yaklaşılıyordu, sadece Hz.Hüseyin Efendimiz ve evlatları kaldı. Hz.Hüseyin Efendimiz’in büyük oğlu Ali Ekber kahramanca vuruştu her yanı dolaştı, önüne çıkanı biçti, susuzluktan kavruluyordu. Hz. Hüseyin Efendimiz dedesinin yüzüğünü onun dudaklarına sürdü ve susuzluğu biraz olsun geçti. Tıpkı Resulüllah Efendimiz’e benzerdi. Şakiler teke tek hakkından gelemeyince 2000 kişi ile saldırdılar ve oda Cennete erişti. Ardından kardeşleri de birer birer şehadete erdiler. Ali Zeynel Abidin hasta olduğu için Hz.Hüseyin Efendimiz ona şehadet izni vermedi ve emanetleri O’na devretti..
Hz Hüseyin Efendimiz bayramlık elbiselerini giydi,Resulüllah Efendimiz’in emanetlerini kuşandı, onun atına bindi. Küçükleri büyüklere emanet edip, vedalaşarak meydana çıktı.Önce saldıran iki şakiyi vurup öldürdü. Hz Hüseyin Efendimiz’in Abdullah isminde sütten kesilmemiş bir bebeği vardı, susuzluktan ağlıyordu. Onu kucağına aldı ve “ben günahkar olabilirim amma bu masumun ne günahı var neden su vermiyorsunuz dediği zaman “İbni Ziyad’ın kesin emri var Yezid’e biat etmedikçe bir yudum su dahi verilmeyecek” dediler ve bir ok atarak o yavruyu boğazından vurdular. Hz Hüseyin Efendimiz şakiler aleyhine dua etti. Hz Hüseyin Efendimiz bundan sonra Fırat kenarına gitti, suya girdi, avucu ile su içmek isterken mübarek ağzına bir ok isabet etti. Ağzının kanlarını silerek şakiler aleyhine yine beddualar etti.
Hz Hüseyin Efendimiz kah acı konuşur, kah nasihat ederdi, o meydanda gezer kimse ona yaklaşamazdı.Bir ara Katil Şemr’in emri ile Ehli Beyt çadırları ateşe verildi, Hz Hüseyin Efendimiz ile Ehli Beyt’in görüşmesi engellendi. Hz Hüseyin Efendimiz uzun zaman meydanda kaldı, kendisine teke tek saldıran 40’tan fazla şakiyi öldürdü. Ömer b. Saad bu durumdan korkarak, Hz Hüseyin Efendimiz üzerine umumi hücum verdi. Şemr bin Zilcevşen laininin alçakları kışkırtması ile Hz Hüseyin Efendimiz’in sol avucuna ve koluna Züra bin şerik kılıçla vurdu, diğer bir melun sol omzuna vurdu. Sinan bin Enes bahtsızı sırtından mızrakla vurup atından düşürdü. Şemr bin Zilcevşen haini de yerde iken vurup mübarek göğsüne bastı. Sinan imansızı da atından inerek mübarek başını kesti ve Havli bin Yezid’e verdi. Bundan sonra çadırlara hücum ile Ehli Beyt kadınları ve eşyaları yağmalandı.İbni Ziyad’ın emri ile Ömer bin Saad, on atlıya Hz Hüseyin Efendimiz’in cesedini çiğnettirdi. (10 Muharrem 61) (10 Ekim 680). Hz Hüseyin Efendimiz o zaman 57 yaşındaydı.
Kerbela faciasıdan hasta olduğu için sadece 20 yaşındaki Ali Zeynel Abidin Hz’leri kurtuldu. Hz Hüseyin Efendimiz’in mübarek vücudunda 72 mızrak ve kılıç yarası tesbit edildi. Ömer bin Saad askeriyle Kerbela’da bir gün daha kaldı. 88 tane şakinin ölüsünü gömdü, namazını kıldırdı. Şehidlerin ise başları kesildi ve çıplak bedenleri ortada bırakıldı. Şehitlerin gövdeleri iki gün sonra civardaki bir köy halkı tarafından Kerbela’da toprağa verildi. 72 tane Şehidin mübarek başlarını paylaştılar, mızraklara taktılar, davullar eşliğinde Kûfe’ye girdiler. Kafilede Hz Hüseyin Efendimiz’in aile efradı da bulunuyordu. Şehzadeler, başta Ali Zeynel Abidin olmak üzere elleri boyunlarına bağlanmış vaziyette idi. Kûfe’de merasim bittikten sonra, esirler ve 18 adet Ehli Beyt’in kesik başları Şam’a, Yezid’e aynı şekilde gönderildi. Şam’da mızraklara takılı olarak teşhir edildi.
Hz Hüseyin Efendimiz’in mübarek başının nûru ile bulunduğu yeri aydınlattığı ve bazı zamanlar Kur’an okuduğu rivayet ediliyor. Hem Kûfe sarayında, hem de Şam sarayında Hz Hüseyin Efendimiz’in mübarek başı ile İbni Ziyad’ın ve Yezid’in ellerindeki sopa ile oynadıkları, ona vurdukları ve onu yuvarladıkları rivayet ediliyor. Her iki sarayda da Resulüllah Efendimiz’in Ashabından biri bulunarak İbni Ziyad’ı ve Yezid’i uyarmıştır.
Resulüllah Efendimiz’in Hz Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz için “Cennet Efendileri” dediği ve haklarında “Allah’ım ben onları seviyorum, sen de sev” buyurduğu ve her iki torununuda çok sevdiği, isteklerini tereddütsüz yerine getirdiği, onlarla oyun oynadığı sırtına bindirip gezdirdiği, hatta secdede iken sırtına bindiklerinde secdesini uzattığı onlardan bize ulaşan haberlerden bazılarıdır.
Kütibi Sitte diye bilinen sağlam Hadis kaynaklarında Resulüllah Efendimiz’in, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz’i metheden ve onların faziletlerini anlatan bir çok Hadisi Şerif’leri mevcuttur.
Allah C.C. Şefaatleri’nden ayırmasın Amin
Kaynak:Kısası Enbiya ve Tevarihi Hulefa Ahmed Cevdet Paşa
Kerbela Şehitleri, Ermişlerin Bahçesi Fuzuli
İslam Ansiklopedisi Türkiye Diyanet Vakfı yayınları
Hz. Hüseyin ve Kerbela faciası, M. Asım Köksal
2- 12 İMAM - Silsileyi Zeheb;
Efendi Hazretlerinin Ehli Beyt hakkındaki görüşleri ve 12 İmam
Resulüllah Efendimiz (s.a.v.)
1-İmam Hz.Aliyül Mürteza (k.a.v.)
2-İmam Hz.Hasanül Mücteba (r.a.)
3-İmam Hz.Hüseyini Şehidi Kerbela (r.a.)
4-İmam Zeynel Abidin (r.a.)
5-İmam Muhammed Bâkır (r.a)
6-İmam Caferi Sadık (r.a.)
7-İmam Musa Kazım (r.a.)
8-İmam Ali Musa er Rıza (r.a.)
9-İmam Muhammedül Takiyyül Cevâd (r.a.)
10-İmam Aliyyül Nakî (r.a.)
11-İmam Hasan Askeri (r.a.)
12-İmam Muhammed Mehdi (r.a.)
Halveti Silsilesi’nin 12 İmam’dan dolaşıp tekrar Marufu Kerhi Hazretleri’nde birleşmesine “Silsilei Zeheb” denir.Böyle olduğuı için Halveti Silsilesi’ne Altun Silsile denir.Altun Silsilenin dışında kalanlar “Silsileyi Âliye” olarak bilinir.
Mezheb imamımız, İmamı Azam Ebu Hanife Hazretleri, Ehli Beyt’e olması gereken sevgi ve saygıyı kendi hayatından verdiği şu örnekle ne güzel işaret etmiştir.”Eğer son iki senemde Caferi Sadık Hazretlerine yetişmeseydim helak olmuştum.”buyuruyor.
Mehmed Emin Efendi’nin Ehli Beyt’e Karşı Sevgi ve Saygısı
Mehmet Emin Efendi gerçek mânâda bir Ehli Beyt âşığı idi. Birçok konuda olduğu gibi Ehli Beyt sevgisini, saygısını, Evladı Resulü, Seyidi, Şerifi’de O’ndan öğreniyoruz.
Mehmet Emin Efendi, Ehli Beyt’i canından aziz tutar, ziyade hürmet gösterir, Muharrem ayında farklı, hüzünlü bir ortama girerdi. Muharrem ayında Kerbela Şehitleri susuz bırakılarak şehid edildiği için Ehli Beyt’e hürmeten bu ayda kolay kolay su içmez, yılın diğer aylarında da billûr (şeffaf) bardaktan berrak su içmekten geri dururdu. Genellikle çay içer ve “çay harareti keser” buyururdu. Bu hassasiyetine rağmen misafiri geldiği zaman sofraya su koydurur, ikram ederdi. Halveti Tarikatı’nda da bu yüzden kana kana su içmek yoktur. Burada O’ndan birkaç hatıra nakledelim;
Mehmed Emin Efendi’nin rahatsız olduğu son zamanlarında ilacını almak için, Sivaslı Muharrem kardeşten su ister. Kardeş çokta iyi tanımadığı mutfağa koşar, güzel bir bardak arar. Sonra rafların en üstünde duran kristallerin arasından güzel bir bardak çıkarır ve Efendi Hz.’lerine suyu ikram eder. Efendi Hz.’leri “Oğlum bu hangi ay? Bu bardağı götür içi görünmeyen bir kapta su getir” buyurur ve öyle yapılır.
Mehmed Emin Efendi’nin Hane i Saadeti'nde su, cam bardaklarda değil Ehli Beyt’e olan saygıdan dolayı şeffaf olmayan porselen yahut plastik kaplarda içilirdi. Yine Kendisine uzak yoldan getirttiği bir kaynak suyunu aşılaması için veren Ahmet Arlı’ya yaz sıcağında ”Muharrem ayı daha çıkmadı Ahmet” buyurur ve katiyyen suyu ağzına sürmez.
Ehli Beyt’e yapılan zulümleri çok iyi bilir, Onların acılarını bugün olmuş gibi yaşar, Kerbela’yı ve sonrasında yapılanları anlatır ve Ehli Beyt düşmanlarına öfkesinden ne söyleyeceğini şaşırır, aşırı derecede hiddetlenirdi.
Mehmet Emin Efendi, Ehli Beyte düşmanlık yapan ve kılıç çeken Muaviye bin Ebu Süfyan, Yezid bin Muaviye, Amr bin As, Mervan bin Hakem, Ziyad bin Ebihi, Muğîre bin Şube gibi kimselerin Ashabı Kiram olamayacağını, Güzide Sahabeler için kullanılan “hazret” ve “radiyallahü anh” gibi tâzim ifadelerinin onlara yakışmadığını söyler ve kullananlara kızardı. Muaviye ve Yezid’e “hazret” denildiği zaman vücudunun kimyası bozulur, çok kızardı. M.Emin Efendi’ye “Ashabım yıldızlar gibidir hangisine tabi olursanız doğru yolu bulursunuz” Hadisi Şerifi hatırlatılınca, O Hadisi Şerif Güzide Sahabeler içindir. Ashab; dost ve arkadaş demektir Resulüllahın Ehli Beyt’ine çoluk çocuğuna kılıç çeken, öldüren kimseler Ashab olabilirler mi? Öyleyse Ashabı Kiram içinde gizlenen münafıklar kimlerdi? Hz Ali Efendimiz’in ne kusuru vardı da Muaviye itaat etmedi? Bugün safını belli etmeyenler kıyamet günü nasıl Resulüllah’ın şefaatini bekleyecekler? diyerek açıklama yapardı.
Muaviye, Şam’da Ümeyye oğulları için 4000 adet hadis uydurtmuş, onun ektiği nifak tohumları günümüzde de devam etmektedir. Bir çok kitabın tercümesinde sözüm ona yazarlar aslında olmadığı halde Ehli Beyt düşmanlarını metheden ifadeler kullanmışlar “hazret, radiyallahu anh” gibi tazim ifadeleri ile rahmet okuyarak sonradan kitaplara eklemişledir. İmam Rabbani’nin Mektubat’ına, Abdurrahman Molla Cami’nin Şevahidin Nübüvve’sine, Necip Fazıl’ın konu ile ilgili kitaplarına sonradan bu ifadeler eklenmiştir. Kısası Enbiya’ya bile tercümesi esnasında bu fitneler sokulmuş ve nesiller zehirlenmektedir.
Ehli Beyt’in huzurlu günlerinden bahsedince sevgi ve ümit ile gülümser, sevinçle coşardı. Ehli Beyt’e yapılan zulümleri hatırlayınca gözleri yaşarır derin bir teessüre kapılırdı. Hz Hüseyin Efendimiz’in kesik başına yapılan saygısızlığı bildiği için O’na hürmeten top oyunlarını tasvip etmezdi.
Muaviye’yi ve Yezidi seven kimseler çocuklarına onların isimlerini koysunlar. Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma isimlerini biz Ehli Beyt sevenleri, Ehli Beyt isimlerini kendi çocuklarımıza koyuyoruz. Ehli Beyt’in haklarını korumayan ve onların düşmanlarını tâzimle yad eden kimselerin Ehli Beyt isimlerini çocuklarına koymalarını yadırgıyoruz. Bir gönülde iki sevda olmazmış, Resulüllahın, Hz Ali'nin ve Ehli Beyt'in düşmanları bizimde düşmanımızdır.
BEYİT
Gün gibi aşikar değil mi küfrü inkarın senin?
Rafizî dersin Hanedanı Muhibban’a zahida!
Eğer Râfizilikse sevmek Resûlün Ehli Beyt’ini
Razıyım bütün cihan kafir desin bana…
Nureddin Cerrahi Hz’nin dergahının dış kapısında bir zamanlar yazılı olduğu söylenen bu sözü Mehmet Emin Efendi Hz. çok zikrederdi.”En büyük nimet iman nimetidir” diyen Efendi Hz’i Ehli Beyt yolunda iman dahil hiçbir şeyini feda etmekten çekinmiyor. Mehmet Emin Efendi Hz gerçek imanın Ehli Beyt sevgisi ve saygısı ile kâim olacağına inanır ve anlatırdı.
3-EHLİ BEYT İLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİFLER
ALİ RIZA DOKSANYEDİ
ÖNSÖZ
Ülemadan Abdurrauf Menavi’nin çeşitli hadis kitaplarından seçerek toplamış olduğu onbin Hadisi Şerifi kapsayan Künzül Hakayık isimli kitabında beyan eylediği Hadisi Şeriflerden Resûlüllah Efendimizin şahsına ait, Ehli Beytine ait ve bilhassa Şahı Velayet Hazreti Aliyyül Mürteza kerremallahüveche ve radiyallahu anh efendimiz ile Nebi Aleyhisselâm Hazretlerinin Kerimesi İmam ı Alinin muhterem Refikası Fatıma tüz Zehra radiyallahu anha Annemiz ve Ciğerpâreleri, Resuli Ekremin nûr i dîdeleri imam Hasan ve imam Hüseyin radiyallahu anhüm Efendilerimizin şanı âlilerine ait, dolayısıyla onlara ihanet, eza, cefa ve düşmanlık edenlerin haklarında, açık bir dille Lisan ı Nebevi’den şerefle beyan buyrulan yüz elliden fazla Hadisi Şerif, asılları ve hangi kitaplardan alındıkları hizalarına gösterilmekle beraber işaret ettikleri sade ve açık mânaları ile Türkçeye terceme edilerek ihvanı dine, hanedanı nübüvvet ve Ehlibeyt muhiblerinin nazarı iltifatlarına arz olunur:
Tevfik Allah’tandır.
1. Genel Olarak Ehlibeyt
2. Hazreti Ali
3. Hazreti Fatıma
4. Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin
5. Ehlibeyt Düşmanları
I.GENEL OLARAK EHLİBEYT
1. An Sa’d bin Ebivakkas’in lemma nezelet ayetül mübaheleti dean Nebiyyü sallallahu aleyhi veselleme Aliyyen ve Hasenen ve Hüseynen ve Fatımete ve kale allahümme hâulâi ehli.-Şifai Şerif-Saad Bin Ebu Vakkas’tan rivayet olunur ki: Mübahele ayeti indiği vakit Nebi aleyhisselam Aliyi, Hasanı, Hüseyini ve Fatımayı çağırdı ve “ey Allahım benim Ehli Beytim işte bunlardır” buyurdu.
2. An ömer ibni Ebi Seleme te lemma nezelet innema yüridüllahu liyüzhibe ankümürricse Ehlelbeyti ve zalike fi beyti Ebi selemete dea Fatımete ve Hasenen ve Hüseynen fecellelehüm bikisain ve aliyyün halfe zahrihi sümme kale allahümme hâulâi Ehlübeyti feezhip an hümürricse ve tahhirhüm tathiren.-Şifai Şerif-Ömer bini Ebi Seleme’den rivayet olunu-yor ki: “innema yüridüllahu liyüzhibe anhümürricse’Ehlel beyti” âyeti indiği vakit – Bu hâdise Ümmü Seleme’nin evinde vukû bulmuştur--- Nebi Aleyhisselam Fatıma’yı, Hasan’ı ve Hüseyin’i çağırdı ve onları bir kilim ile örttü. Ali de Nebi aleyhisselâmın arka tarafında idi. Sonra “ey Allah'ım benim Ehlibeytim işte bunlardır; şimdi Sen onlardan ricsi yani pisliği gider ve onları kemâli teharetle tathir eyle, temizle” buyurdu.
3. İnni tariküm fiküm ma in eheztüm bihi lentedillu kitabullahi ve itreti, Ehlübeyti, fenzuru keyfe tahlüfuni fihima. ---Şifai Şerif--- “Ben sizlere iki şey bırakıyorum ki eğer onunla amel ederseniz, hiç bir zaman dalâlete düşmezsiniz; oda Allah'ın kitabı ile benim itretim, yani Ehlibeytimdir. Onlar hakkında bana nasıl halef olacağınıza dikkat ediniz.”
4. Marifetü âli Muhammedin beraatün minnari ve hubbü âli Muhammedin cevazün alessırati vel vilâyetü li âli Muhammedin emanüm min elazabi. ---Şifai Şerif--- “Muhammed Aleyhisselâmın âlinin kadrini bilmek ateşten beri olmaktır, Muhammed’in Ehli Beytini sevmek Sırat’ı geçmektir, Muhammed’in âline dostluk etmek azaptan emniyettir.”
5. Esbetüküm alessıratı eşeddüküm hübben li Ehli beyti. ---Deylemi--- Sırat üzerinde sizin en ziyade sabit olanınız Ehli Beytimi en çok ve şiddetli seveninizdir
6. İnne Ehlelbeyti le yekillü teamühüm fetenuru kulubühüm. ---Ebi şeyh İbni Hibban--- “Ehli Beytin taamları az olur ve bu sebeple kalpleri nurlu olur.”
7. İnneküm setübtilune Ehlebeyti minbadi. ---Teberani--- “Benden sonra sizler muhakkak Ehli Beytimi belâya düşüreceksiniz.”
8. Şefaati liümmeti men ehabbe Ehlebeyti. ---Hatibi Bağdadi--- “Benim ümmetime olan şefaatim Ehli Beytimi sevenleredir.”
9. Sabren âle Yasine feinne mesireküm ilel cenneti. ---Ebi Nüaym--- “Ey Yasin ehli sabrediniz, ey Ehlibeyt sabrediniz, zira sizin gidecek yeriniz muhakkak cennettir.”
10. Ennücumu emanün liehlissemai ve Ehlübeyti emanün liümmeti. ---Taberani--- “Yıldızlar gök ehline, Ehli Beytim de ümmetime eman ve emniyettir.”
11. Hayruküm, hayruküm, li ehli min bâdi. ---Hakim--- “Sizin en hayırlınız benden sonra Ehli Beytime hayırlı olanınızdır.”
12. Nahnü Ehlülbeyti lâyükasü bina ehedün. ---Deylemi--- “Bizler Ehli Beytiz, hiçbir kimse bize kıyas olunamaz.”
13. Men ebgada Ehlelbeyti fahüve münafikun. ---Deylemi--- "Ehli Beyte buğzu adâvet (kızan ve düşmanlık) eden kimse münafıktır.
14. Men êzani fi Ehlibeyti fekad âzailahe. ---Deylemi--- “Bana Ehli Beytim hakkında eza eden kimse Allah'a eza etmiş olur.”
15. Eşşedu gadabillahi ala men êzani fi itreti. ---Deylemi--- “Allah'ın en şiddetli gazabı Ehli Beytim hakkında ve onların sebebiyle bana eza edenleredir.”
16. Allah'ümme ehli, veene müstevdiuhüm külle müminin. ---İbni Asakir---“Ey Allah'ım bunlar Ehli Beytimdir ve ben bunları her mü’mine vedia yani emanet ediciyim.”
17. Lâ yekmürreculü min meclisihi illâ libeni Haşimin. ---Hatibi Bağdadi--- “Bir adam oturduğu yerden ancak Haşimoğullarına kalkar.”
2. HAZRETİ ALİ
18. Ebşir ya Ali hayatüke ve mevtüke mei. ---Abdürrezak--- “Ey Ali sana müjdeler olsun, hayatın da ölümün de benimledir, yani her iki halette (durumda) benimle berabersin.”
19. Âlemü ümmeti minbadi aliyübnü ebi talibin. ---Deylemi--- Benden sonra ümmetimin en bilgini Ali bin Ebi Taliptir.
20. Allahümme tini biehabbi halkile liyekülü minhazettayri fedahale aliyyün. --- Tirmizi--- Ey Allahım en sevgili kulunu bana getir bu kuşun etinden yesin, buyurunca Ali geliverdi.(adı geçen kuş bir tavuktu.)
21. Allahu ve resulühu ve cibrilü anke radune. --- Taberani--- Allahu Tealâ ve Resulü ve Cibril senden (Aliyi murad buyuruyor) razıdırlar.
22. Allahüme ekrim men yükrimu aliyyen. ---Taberani--- Ey Allah'ım Aliye ikram edene sen ikram eyle.
23. Allahümmensur men yensuru aliyye. ---Taberani---Allah'ım Aliye nusret ve yardım edenlere sen nusret ve yardım eyle.
24. Allahümmehzül men yahzülü aliyyen. ---Taberani--- Allah'ım Aliye hizlân edenleri, yani terkedenleri, sen hizlân eyle, terket, tevfik ve hidayet etme.
25. Allahümmezheb anhül harre velberde, kalehu lialiyyin.--- Deylemi--- Ey Allah'ım ondan sıcağı ve soğuğu gider. ( bu sözü Ali için söylemiştir.)
26. Allahümme sebbit lisanehu vehdi kalbehu. ---Hakim--- Ey Allah'ım onun lisanını sabit kıl, kalbini de hidayet eyle. (bu sözü Ali için söylemiştir.);
27. Ema terda ehi ve ene ehuke, kalehu lialiyyin. ---Taberani--- Ey Ali sen benim kardeşim, bende senin kardeşinim, sen buna razı olmaz mısın? (Bu sözü Aliye söylemiştir.)
28. İnnellahe tahhere kavmen bissali firuusihim ve inne aliyyen evvelühüm. ---Deylemi _Allah'u Tealâ Hazretleri birtakım insanların başlarını saçları dökülmekle, pâk kılmıştır ve Ali muhakkak onların ilkidir.
29. İnnellahe yübahi bialiyyin külle yevmin elmelâikete. ---Deylemi--- Allah'u Tealâ Hazretleri her gün Ali ile meleklere mübahat eyler, öğünür.
30. İnne aliyyen sebekake bilhicri, kalehu liabbasin. ---Taberani--- Ali hicret meselesinde sana sebkat etmiştir.-geçmiştir- (bu sözü Abbasa buyurdu.)
31. İnnellahe yerda liridake ve yagdabü ligadabike, kalehu lialiyyin. ---İbni Kani--- Allah'u Tealâ Hazretleri senin rızan sebebiyle razı olur ve senin gadabınla gadap eder. (bu sözü Aliye buyurmuştur.)
32. İnne ehakka esmaike ebu turabin, kalehu lialiyyin. ---Terabani--- Senin isimlerinin en haklısı, sana en ziyade lâyık olanı Ebu Türab ismidir. (bu sözü Ali’ye Buyurmuştur.)
33. İnne aliyyen minni ve ene minhu vehüve veliyyün bikulli müminin. ---Taberani--- Muhakkak Ali benden ve ben ondanım ve o her mümine veli ve mutasarrıftır.
34. Ene darülhikmeti ve aliyyün babüha. ---Bezzar--- Ben hikmet eviyim, Ali’ de o evin kapısıdır.
35. Ene seyyidü veledi ademe ve aliyyün seyyidül arab. ---Hakim--- Ben Adem oğullarının seyyidi, ulusuyum, Ali’de Arabın seyyidi, ulusudur.
36. Enel münzirü ve aliyyün elhadi. ---Deylemi--- Ben Allah'ın azabından korkutucuyum, Ali de hidayet edicidir.
37. Ene hatemül enbiyai ve ente ya ali hatemül evsiyai. --- Deylemi--- Ben peygamberlerin sonuyum, sen de ey Ali vasilerin sonusun.
38. Ene medinetül ilmi ve aliyyün babüha. ---Deylemi ve Taberani--- Ben ilim şehriyim, Ali de o şehrin kapısıdır.
39. Ene ve aliyyün hücectullahi alâ ibadihi. --- Deylemi--- Ben ve Ali, Allah Tealânın kulları üzerine hüccetiyiz.(Deliliyiz)
40. Ene ve aliyyün seceretin vahidetin vennasun min eşcarin şettâ. ---Deylemi--- Ben ve Ali bir şecereden, bir ağaçtanız, sair insanlar değişik birçok ağaçtandırlar.
41. Ennazaru ilâ vechi aliyyin ibadetün. ---İbni Asakir--- Ali’nin yüzüne bakmak ibadettir.
42. Ente ya aliyyü tuktelü alâ sünneti. ---İbni Adiyy--- Ya Ali sen benim sünnetim üzerine katlolunursun.
43. Evvelü men sallâ meiye Aliyyün. ---Hakim--- Benimle beraber ilk namaz kılan Ali’dir.
44. Buğzu aliyyin seyyietün lâyenfeu meahâ basenetün. ---Deylemi--- Ali’ye düşmanlık öyle bir kötülüktür ki onunla beraber iyilik fayda vermez.
45. Selâsetün teştaku ileyhimülcennetü aliyyün ve ammarun ve selmanü. ---Deylemi--- Cennetin müştak olduğu üç kimse Ali, Ammar ve Selman’dır.
46. Hübbü aliyyün beraetün minennari. ---Deylemi--- Ali’nin mehabbeti yani onu sevmek ateşten kurtuluştur.
47. Hübbü aliyyin hasenetün lâyedurru meaha seyyietun. ---Deylemi--- Ali’nin sevgisi öyle bir iyiliktir ki onunla beraber kötülük zarar vermez.
48. Hübbü aliyyin yêkülüzzenbe kema têkülünnarül hatebe. ---Deylemi--- Ali’nin sevgisi ateşin odunu yakıp yediği gibi günahı yakıp yer
49. Hübbü aliyyin beraetün minennifaki. ---Deylemi--- Ali’nin sevgisi nifaktan berâdtır, kurtuluştur.
50. Hakku aliyyin alâ hâzihil ümmeti kehakkil validi alelveledi. ---Deylemi--- Ali’nin bu ümmet üzerinde hakkı, babanın evlâdı üzerindeki hakkı gibidir.
51. Elhakku mea zelhakki mea za ey aliyyin. ---Ebu Yalel Musili--- Hak, Hak sahibi iledir, bununla yani Ali iledir.
52. Hayru ihvani aliyyün ve hayru âmami hamzatü. ---Deylemi--- Kardeşlerimin hayırlısı Ali’dir, amcalarımın hayırlısı Hamza’dır.
53. Zikrü aliyyin ibadetün. ---Elhalili--- Ali’yi zikretmek, anmak, hatırlamak ibadettir.
54. Süddu hazihil ebvabe küllehâ illâ babe aliyyin. ---Deylemi--- Bu kapıların hepsini kapayınız, ancak Ali’nin kapısını kapamayınız
55. Seyyidül arabi aliyyin. ---Ebunüaym--- Arap milletinin ulusu, seyyidi Ali’dir.
56. Şiatü aliyyin hümülfaizune. ---Deylemi--- Fevzu felâh sahipleri Ali’nin şiasıdır.(Taraftarıdır.)
57. Sahibü sırri aliyyübnü ebitalibin. ---Deylemi--- Benim sırrımın sahibi Ebu Talip oğlu Ali’dir.
58. Adallahe men âda aliyyen. ---İbni Mace--- Ali’ye düşmanlık eden Allah'a düşmanlık etmiştir.
59. Aliyyün ehi fiddünya vel ahireti. ---Taberani--- Ali benim dünya ve ahirette kardeşimdir.
60. Aliyyün haybetü ilmi. ---İbni Adi--- Ali ilmimin heybesi, kabıdır.
61. Aliyyün asli ve ca'feru fer'i. ---Taberani--- Ali benim aslım, Cafer ise fer'imdir.(Teferruat)
62. Aliyyün minni bimenzileti re'si min bedeni. ---Hatibi Bağdadi--- Ali benim bedenimde başım menzilesindedir.
63. Aliyyün mevlâ menküntü mevlâhu. ---Elmuhalimi--- Benim mevlâsı ve efendisi olduğum kişinin Ali, mevlâsı ve efendisidir.
64. Aliyyün yakdi deyni. ---Deylemi--- Ali benim borcumu öder.
65. Aliyyün yüncizü idati ve yakdi deyni. ---Deylemi--- Ali benim va'dlarımı yerine getirir ve borcumu öder.
66. Aliyyün minni ve ene vehüve veliyyü külli müminin. ---Ebu Davud--- Ali bendendir ve ben de ondanım ve o her mümin kişinin elisidir.
67. Aliyyün kasimülcenneti vennari. ---Şifai Şerif ve Deylemi--- Ali cennet ve cehennemin taksim edicisidir.
68. Aliyyün hayrül beşeri menşekke fihi fekad kefere. ---Ebu Ya'lel Musili--- Ali beşerin hayırlısıdır. Her kim onun hakkında şüphe ederse muhakkak küfretmiştir.
69. Aliyyün minni ve ene min aliyyin velâ yüeddi anni illâ ene ve aliyyün. ---İmamı Ahmed Müsnedi--- Ali benden ve ben Ali’denim ve benim borcumu ancak ben ve Ali öderiz, başkası değil.
70. Aliyyün ya'subül müminine. ---Taberani--- Ali müminlerin arıbeyi ve reisidir.
71. Aliyyün yuhziru filcenneti vefreten kevkevkebis subhi. ---Beyhaki--- Ali cennette sabah yıldızı gibi bir kemâl ve parlaklıkla zahir olur.
72. Aliyyün müliüm iymanen ilâ mişaşihi. ---Ebunüaym--- Ali iliklerine ve kemik başlarına kadar imanla doludur.
73. Aliyyün sahibü havzi yevmel kıyameti. ---Taberani--- Ali kıyamet gününde benim havzımın sahibidir.
74. Aliyyün veşiatühu hümülfaizune yevmel kıyameti. ---Deylemi--- Kıyamet gününde fevzu saadet bulanlar Ali ile ona tabi olan şiasıdır.
75. Aliyyün akdana ve übeyyün ekreüna. ---Sahihi Buhari--- Ali hükmü kaza edicilerimizin en yücesi. Übey de Kuran okuyucularımızın en iyisidir.
76. Aliyyün hayrülbeşeri femen eba fekad kefere. ---Hatibi Bağdadi--- Ali beşerin hayırlısıdır. Ondan imtina eden muhakkak küfretmiştir.
77. Aliyyün imamül berereti mukatilül fecereti. ---Hakim--- Ali birrü salâh sahiblerinin imamıdır, fısku fucur sahiblerinin ise muharebecisidir.
78. Unvanu sahifetil mümini hubbü aliyyin. ---Deylemi--- Müminin sahifesinin ünvanı ve adı Ali’nin sevgisidir.
79. Kul limen ehabbe Aliyyen teheyye liduhulil cenneti. ---Deylemi--- Ali’yi seven kişiye cennete girmek için hazırlan deyiver.
80. Kum ya ebatürabin, kaleha lialiyin. --- Buhari ve Müslim--- Nebi Aleyhhiselâm, kalk ey Ebutürab, yani ey toprak arkadaşı dedi, bu sözü Ali’ye buyurdu.
81. Kâne resulullahi aleyhisselâm iza gadıbe lemteesir aleyhi ehadün illâ aliyyün. --- İmamı Ahmed Müsnedi--- Resul Aleyhisselâm gadap ettiğinde Ali’den başka kimse ona söz söylemeye cesaret edemezdi.
82. Likülli nebiyyen vasiyyün aliyyün vasiyyi ve varisi. ---Deylemi--- Her peygamberin vasisi ve varisi vardır.Ali de benim vasi ve varisimdir.
83. Lekad salletil melâiketü aleyye ve alâ aliyyin seb'a sinine. ---Deylemi--- Bana ve Ali’ye muhakkak melekler yedi sene salâvat getirdiler.
84. Levlem yuhlek aliyyün makâne lifatimete küfvün. ---Deylemi--- Ali yaratılmış olmasaydı, Fatıme’ye küfüv , denk bulunmazdı.
85. Meselü aliyyin finnasi kemeseli kul hüvallahü ehadün fil'kur'ani. ---Deylemi--- İnsanlar arasında Ali, Kur'anda kul hüvallahü ehad gibidir.
86. Merhaben liseyyidil müslimine ve imamil müttekine. --- Ebu Nüaym--- Ey Müslümanların seyyidi ve müttekilerin imamı, hoş geldin. (Bu sözü Hz. Muhammed İmamı Ali’ye buyurmuştur.)
87.Men eza aliyyen fekad ezani. --- İmamı Ahmed Müsnedi--- Ali’ye eza eden kişi muhakkak bana eza etmiştir.
88. Men fareka aliyyen farekani vemen ferakani fazekallahe. ---Ebu Davud--- Her kim Ali’den ayrıldı ise benden ayrılmıştır. Benden ayrılan ise Allah'tan ayrılmıştır.
89. Men katale aliyyen filhilâfeti fektülühu kâinen men kâne. ---Deylemi--- Herkim halifelik üzerinde Ali’ye muharebe ederse, kim olursa olsun, onu öldürün.
90. Men küntü veliyyühu fealiyyün veliyyühu. ---Deylemi--- Ben her kimin velisi ve mutasarrıfı olduysam Ali de onun velisi ve mutasarrıfıdır.
91. Men küntü mevlâhu fealiyyün mevlâhu. --- İmamı Ahmed Müsnedi--- Ben kimin mevlâsı, efendisi olduysam, Ali de onun mevlâsı, efendisidir.
92. Haza aliyyün lâhmi lâhmühu ve demi demühu. ----Taberani--- İşte şu Ali’dir. Benim etim onun eti, benim kanım onun kanıdır.
93. Lâ tesübbu aliyyen feinnehu kâne memsuhan fizatillâhi. ---Ebu Nüaym--- Sakın Ali’ye seb etmeyiniz. Çünkü o Allah'ın Zatında mesholunmuştur. Yani Zatı Hak’la fani ve Hak’la baki olmuştur.
94. Lâteşükkü aliyyen feinnehu ahşa fidinillahi. ---Ebu Nüaym--- Ali’ye şek (şüphe) etmeyiniz, çünkü o, Allah'ın dininde en çok haşyet (korku) sahibidir.
95. Lâyühibbu aliyyen münafıkun velâ yubgizuhu müminun. ---Tirmizi--- Münafık olan kimse Ali’yi sevmez, mümin olan kimse de ona düşmanlık etmez.
96. Lâ yuhibbü aliyyen illâ müminün ve lâ yübgizuhu illâ münafıkun. ---Taberani--- Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.(Nefreteder.)
97. Lâyühibbüke illâ müminün velâyübgizuke illâ limünafıkun, kalehu lialiyyin. ---Müslim--- Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık düşmanlık eder.(Bu sözü Ali’ye buyurmuştur.)
98.Lüyehillü limüslimin enyera mücerredi ev avreti illâ Aliyyün. ---Deylemi--- Beni çıplak olarak veya avret yerimi görmesi hiç bir müslümana helâl olmaz. Yanlız Ali müstesnadır. O görebilir.
99.Lâyekdi deyni gayri aliyyün. ---Taberani--- Benim borcumu benden ve Ali’den başkası ödemez.
100. Lâyenbegi liehadin enyücennebe filmescidi illâ ene ve aliyyün. ---Buhari ve Müslim--- Hiç bir kimse için mescitte bir tarafa ayrılmak lâyık olmaz, ancak bana ve Ali’ye caiz olur.
101. Ya eba bekrin keffi ve keffü aliyyün fil adli sevaün. ---Deylemi--- Ya Ebu Bekir benim avucumla Ali’nin avucu adalette müsavidir.(Eşittir.)
102. Ya beriretü inne aliyyen veliyyüküm min ba'di. ---Deylemi--- Ey Berire, muhakkak benden sonra Ali sizin velinizdir.
103. Ya büneyyetü leki rikkatül veledi ve aliyyün eazzü minki aleyye. ---Teberani--- Ey kızım sana kalbimde evlâtlık rikkati (merhameti) vardir. Ali ise bana senda daha azizdir.
104. Ya aliyyü inneke setüblâ ba'di felâtükatilenne. ---Ebu Ya'lel Musili--- Ey Ali benden sonra sen belâya düşürülürsün, binaenalyh sen kital etme.(Savaşma.)
105. Ya aliyyü innellahe gafere leke ve lizürriyetike. ---Deylemi---Ey Ali Allah-ı Tealâ Hazretleri seni ve zürriyetini muhakkak mağrifet eyledi.
106. Ya aliyyü ente tübeyyinü liümmeti mahtelefu fihi minba'di. ---Deylemi--- Ey Ali ümmetimin benden sonra ihtilafa düştükleri şeyi sen beyan edersin.
107. Ya aliyyü ente tüktelü alâ sünneti. ---İbni Adiyy--- Ey Ali sen benim sünnetim üzerine katlolunursun.
108. Ya aliyyü ente minni bimenzileti harune min musa. ---Buhari ve Müslim--- Ey Ali sen benden Musa'dan Harun menzilesindesin.
109. Ya aliyyü ente veliyyü külli müminin ba'di. ---Ebu Davûdüt Tayyalisi--- Ya Ali benden sonra sen her müminin velisisin.
110. Ya aliyyü inneke müstahlefün ve inneke maktulün. ---Taberani--- Ey Ali sen halife olursun ve sen katlolunursun.
111. Ya aliyyü lâyühibbüke illâ müminün velâ yübgizuke illâ münafikun. ---Müslim--- Ey Ali seni ancak mümin olan sever ve ancak münafık olan sana düşmanlık eder.
112. Ya aliyyü ebşir hayatüke ve mevtike mei. ---Taberani--- Ey Ali sana müjde olsun, hayatın da ölümün de benimledir.
113. Ya aliyyü ente himenzileti kâ'beti. ---Deylemi--- Ey Ali sen Kâbe menzilesindesin.
114. Ya aliyyü ente tagsilü cüsseti ve tüeddi deyni. ---Deylemi--- Ey Ali cesedimi sen yıkarsın ve borcumu sen ödersin.
115. Ya aliyyü ente seyyidün fiddünya ve seyyidün fil ahireti. ---Deylemi--- Ey Ali sen dünyada seyyid ve ahirette de seyyidsin.(İleri gelen,efendi baş reisi.)
116. Ya aliyyü ente ve şiatüke teridune alel havzi verden. ---Deylemi--- Ey Ali sen ve seni sevenler havza geliverirsiniz.
117. Ya aliyyü ente abkarihim. --- Hatibi Bağdadi--- Ey Ali sen onların, hiç görülmemiş kumaş gibi, en kâmilisin.
118. Muhibbüke mühibbi ve mubgizuke mübgizi. --- Deylemi--- Ey Ali seni seven beni sevendir, sana buğzeden bana buğzedendir.
119. Men küntü mevlâhu fealiyyün mevlahu, allahümme vali men valâhu ve adi men adahu. ---Şifai Şerif--- Ben herkimim efendisi olduysam Ali de onun efendisidir. Ey Allah'ım Ali’ye dostluk edene sen dostluk eyle, ona düşmanlık yapana sen de düşmanlık et
3. HAZRETİ FATIMA
120. Ehabbü ehli ileyye fatimetü. ---Hakim--- Bana ehlimin en sevgilisi Fatıma’dır.
121. Ebşiri Fatimetü emmel mehdi minki. ---Hakim--- Ey Fatıma sana müjdeler olsun, sevinmelisin ki Mehdi sendendir, senin neslindendir.
122. İnnellahe emreni enüzzevvice fatımete bialiyyin. --Taberani--- Allah Teala bana Fatıma’yı Ali ile evlendirmemi emreyledi.
123. İnnellahe yegdibu ligedabi fatımete veryerda liridaha. ---Deylemi--- Allah Tealâ Fatıma’nın gadabı sebebiyle gadap eder ve onun rızası sebebiyle razı olur.
124. İnnema fatimetü bedatün minni femen ebgadahâ ebgedani. --- İbni Ebi Şeybe ve Sahihi Buhari --- Fatıma benden bir parçadır. Her kim onu gadaplandırırsa beni gadaplandırır.
125. Fatimetü seyyidetü nisai ehlilcenneti illâ meryeme. ---Hakim--- Meryem müstesna olmak üzere Fatıma Cennet kadınlarının seyyidesi ve ulusudur.
126. Merhaben yabinti kalehu lifatimete. ---Buhari ve Müslim--- Merhaba, hoşgeldin ey kızım. (Bu hadisi Fatıma’ya buyurmuştur.)
4.HAZRETİ HASAN VE HAZRETİ HÜSEYİN
127. Ehabbü ehlibeyti elhasenü velhüseynü. ---Taberani--- Ehlibeytin en sevgilisi Hasan ile Hüseyin'dir.
128.Allahümme inni ühibbuhu feehibbehu. ---Hakim--- Ey Allah'ım ben onu seviyorum, sen de sev. (İmam Hüseyin’i murad buyuruyor.)
129. Allahümme inni ühibbühü feehibbehu ve ehibbe menyühibbühu. ---İmam Ahmed Müsnedinde--- Ey Allah'ım ben onu seviyorum. Sen de sev ve onu seveni de sev.
130. Allahmme inni ühibbühüma feehibuhüma ve ebgizmen ebgazahüma. ---İbni Şeybe--- Ey Allah'ım ben o iki çocuğu seviyorum. Sen de onları sev ve onlara buğz ve düşmanlık edenlere sen buğzet.
131. Allahümme inni ühibbühüma feehibbehüma. ---Tirmizi--- Ey Allah'ım ben o iki çocuğu seviyorum. Sen de onları sev. (Hasan ile Hüseyin’i murad buyuruyor.)
132. Ümirtü en üsemmiye ibneyni hazeyni hasenen ve hüseyni. ---İmamı Ahmed Müsnedinde--- Hasan ile Hüseyin cennete koymaklığım emrolundu.
133. İnnel hasene vel hüseyne seyyidey şubbabi ehlil cenneti. ---İmamı Ahmed Müsnedinde--- Hasan ile Hüseyin cennet ehli gençlerinin seyyidleridir.
134. İnnel hasene vel hüseyne reyhanetaye mineddünya. ---Taberani--- Hasan ile Hüseyin benim dünyadan olan güzel kokulu çiçeklerimdir.
135. İnnebneyye hazeyni reyhanateyye mineddünya. ---İbni Adiyy--- Şu benim iki oğlum dünyada benim güzel kokulu çiçeğimdir.
136. İnnebni haza yüslihullahu alâ yedeyhi beyne fieteyni. ---Tirmizi--- İşte benim şu oğlumun ellerinde, Allah Tealâ iki taifenin arasını ıslah eder. (Hazreti Hasan murad olunuyor.)
137. İnni leercu enyeküne ibni haza seyyiden. ---Nesaii--- Ben muhakkak bu oğlumun seyyid olmasını rica eder, umarım.
138. Elhasenü vel hüseynü seyfel arşi velesya bimuallekayni. ---Taberani--- Hasan ile Hüseyin Arşın Kılıçlarıdır ve muallâk değillerdir.
139. El hasenü minni vel hüseynü min aliyyin. ---İmam Ahmed müsnedinde--- Hasan benden, Hüseyin Ali’dendir. Yani Hasan bana, Hüseyin Ali’ye benzer.
140. Şubbabü ehlil cenneti elhasenü velhüseynü. ---Deylemi--- Cennet ehlinin gençleri Hasan ile Hüseyin’dir.
141. Men ehabbel hasene vel hüseyne fekad ehabbeni. ---Deylemi--- Hasan ile Hüseyin’i seven muhakkak beni sevmiştir.
142.Men ehabbeni felyühibhu yani el hasene. --- Tayyalisi--- Her kim beni severse onu yani Hasan'ı sevsin.
143. Elveledü reyhanetün ve reyhaneteyye elhasenü velhüseynü. ---Deylemi--- Evlât bir çiçektir. Benim iki çiçeğim Hasan ile Hüseyin’dir.
144. Yüktelül hüseynü alâ re'si sittine senettin. ---Taberani--- Altmışıncı senenin başında Hüseyin katlolunur, Yani şehit edilir.
5. EHLİBEYT DÜŞMANLARI
146. Veylün libeni ümmeyyete selâsen. ---Deylemi--- Ümeyye oğullarına yazıklar olsun, kahrolsunlar, (üç defa tekrar buyurmuştur.)
147. Evvelü men yübdilü dini recülün min beni ümeyyete. ---Deylemi--- İlk önce benim dinimi değiştirecek olan Ümeyye oğullarından bir adamdır.
148. Leyerkiyenne cebbarün min beni ümeyye minberi haza. ---İmamı Ahmed Müsnedi--- Benim bu minberime Ümeyye oğullarından bir cebbar(zor kullanan)elbette tırmanıcaktır.
149. Helâkü ümmeti alâ yedey ügaylimetin min kureyşin. ---Ebu Hüreyretü--- Benim ümmetimin helâki bir takım Kureyş oğlanlarının ellerinden olacaktır. (Ebu Hüreyre, <> demiştir.)
150.Şerrü kabailil arabi benu ümeyyete ve hanifetü ve sekifü. ---Deylemi--- Arap kabilelerinin en şerlisi Ümeyyeoğulları, Hanifeoğulları ve Sekifoğulları’dır.
151.Keenni enzuru ilâ kelbin ebkaa yeligu gidemi ehlibeyti. ---Deylemi--- Sanki ben Ehlibeyt’imin kanını yalamakta olan alaca bir köpeğe bakıyor, onu görüyorum.
152. Veylün liümmeti mimma fisulbi haza. ---Taberani--- Bu adamın belinde olan neslinden ümmetime ne yazık, ne felâket. (Bu adam ile murad Asoğlu Hakem’dir.)
153.Lâtezhebül eyyamü velleyaliyyu hatta yemlike muaviyetü. ---Deylemi--- Muaviye melik oluncaya kadar günlerin ve gecelerin tadı gitmez.
154. Lâ tegdab ya muaviyetü. ---Deylemi--- Ey Muaviye gadap etme, kızma. (Yani hilâfet Ali’nindir.)
155. Lüyecidü hâlâveteha hüve velâ ehadün minveledihi, yani elhilâfetü li aliyyin. ---Ukayli--- Hilâfetin tadını o da evlâdından hiç biri de bulamaz. Yani hilâfet Ali’nindir.
156. Ya muaviyyetü inneke inittebate avratin efsedtehüm. ---Ebu Davud--- Ey Muaviye sen avretlere ittiba edersen onları ifsad edersin.
157. Ya muaviyetü in vüllite emren fettekillâhe veahsin. ---İmamı Ahmed Müsnedi--- Ey Muaviye, eğer sen bir işe vali ve sahip kılınırsan Allah'tan kork ve ihsan et. İyilik eyle.
158. İza reeytüm muaviyete alâ minberi fektüeühu. ---Deylemi--- Minberim üzerinde Muaviye’yi gördüğünüz vakit onu hemen öldürünüz.
Allah'u zül celâlin izni celili ile tercemesine muvaffak olduğum hadisi şerifler burada sona ermiştir.O Nebi-i Zişana ve Ehlibeyt’i Kiram’ına çok samimi ve candan salâtü selâmlarla re'fet ve şefaatlarını niyaz eyleriz, aziz kardeşler.
Ali Rıza DOKSANYEDİ
3 Nisan 1956