Halvetîlik, İslam Dünyasında ve Osmanlı’da en yaygın tasavvuf yolu olarak bilinir.

Hazar Denizi’nin güney batısında bulunan Geylân bölgesindeki Lâhcan’da doğup büyüyen Siraceddin Ömer el Halvetî, İbrahim Zahid Geylâni’nin halifesi olarak Harizm’de irşad faliyetlerinde bulunan amcası Âhi Muhammed Halvetî’ye intisab etmiş, vefatından sonra onun yerine geçmiştir.1378 (H780) Ömer el Halvetî amcasından gördüğü ve benimsediği Halvet, yalnızlık, ilâhi aşk ve heyecan, zikri gizli yapması gibi özel halleri onların Halvetî ismiyle anılmasına sebep olmuştur. Ömer el Halvetî kırk defa üst üste erbain çıkarmış ve Halvetiyye’nin ilk pîri olmuştur.(vefatı 1349 h.750)

Halvetîlik, Kur’an ve Sünneti esas alan bir tasavvuf yoludur. Ehli Sünnet vel Cemaat mezhebi içerisinde yer almakta olup, Edillei Erbea(dört şer’i delil) denilen kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyas ölçülerini kendine ilke edinmiştir.

Babası, Hacı Ali, dedesi Vehbi Sultandır. Dedesi Horasan evliyasından olup hicretle Çerkeş’e gelip yerleşmişlerdir. Mustafa Efendi 1743 (h.1156) yılında Çerkeş’te doğdu.
1814 (h..1229) yılında 73 yaşında Çerkeş’te vefat etti. Mübarek türbeleri Çerkeş Kadınşah Camii’nde ziyarete açıktır.

1779(1192) Yılında Ankara’da doğdu.1863(1279) yılında vefat etti. İrşad vazifesi yaptığı ve medfun bulunduğu Tekke ve Türbe; Ankara, Saman pazarı, Aslanhane Camii yanı, Aslanhane Mahallesi, Filiz Sokak, 77 Pafta, 141 Ada’dadır. Sağlığında Ankara Şer’iye Mahkemesi sicilinde, 123. sıradaki vakfiyesini 2 Zilkade 1258 senesinde tescil ettirerek, tekke ve türbesini vakıf haline getirmiştir.

28 Haziran 1988 yılında Resmi Gazete19856 sayı, 48. sayfasında Kültür Bakanlığı Eski Eserler Yüksek Kurulunca koruma altına alınmıştır.

Altun silsilede 29. sırada yer alır. Evladı Resul, nesebleri İmam Musa Kâzım’a dayanır. Babası Seyyid Bahauddin Şirvânidir.

Şirvan’ın Şemah kasabasında doğdu. Milâdi 1464 (H.869) yılında Bakü’de vefat etti. Türbesi buradadadır. Medresede yetişti, zahiri ilimleri tamamladı. Resülullah Efendimizin mana âleminde işaretiyle Sadreddini Hünyadi Hz'den mânevi ilimler dermeye başladı.

Aziz Ahmet Hakkı Efendi, Ankaralı Hacı Hüseyin Efendi’den sonra Halvetî postuna oturmuştur. Türbesi Beykoz Sütlüce’de Boğazın kıyısındadır. Yuşa (as) tepesinin boğaz tarafında denize nâzırdır.

Halvetî’nin Şâbaniyye kolunun 49. sırasını teşkil eden bu mübarek zâtın ebedî istirahat yeri; günümüzde askeriye kışlasının içerisinde kaldığından ziyarete kapalıdır. Allah Teâlâ’nın rahmeti O’nun ve bütün inananların üzerine olsun. Amin.

Altun Silsilede 34. sırada yer alır. Efendisi Çelebi Halife diye meşhur Cemaleddini Halvetî Hz'dir.
 
Cemaleddini Halvetî’nin vefatıyla Tokat’a vazifeli giden Hayreddin Tokadi Hazretleri Muhammed Bahauddini Erzincani'den de vazifeyi devralarak Buradan da irşadla vazifeli olarak Bolu’ya gönderildi. Burada uzun yıllar irşada devam etti.

1840 (1256) yılında Giresun ili, Keşap ilçesi, Cingiren köyünde doğdu. İstanbul Beykoz’da medfun Efendisi Şeyh Ahmet Hakkı ks. Hazretlerinin dergahında on yıl süreyle İslami ilimler ve Tasavvuf ilimleri tahsil etti ve Halveti Tarikatında yüksek makamlara ulaştı.
 
Efendisini ziyarete gittiğinde maddi imkanı dar olduğu için bir miktar toprak parçası satarak yol harçlığı yaptığı bilinmektedir.
 

GELİŞİNİZ GÜLE GÜLE,
GİDİŞİNİZ GÜLE GÜLE
HER İŞİNİZ GÜLEGÜLE

Kastamonu, Taşköprü ilçesi, Gökçeağaç Bucağı (Hanönü ilçesi)Çukurçayı köyünde babasız olarak doğdu. (1470 Fatih dönemi) 3 yaşında Annesini kaybetti. Anadan yetim, babadan öksüz kaldı. Taşköprülü hayırsever bir hanım tarafından evlad edinilerek okutuldu. İlk tahsilini ve hafızlığını Kastomonu’da, yüksek tahsilinide İstanbul’da yaptı. Tefsîr, hadîs, fıkıh ve zamanın fen ilimlerini öğrendi.
İkinci Bayezıd dönemi idi. Saray başta olmak üzere Halvetilik revaçtaydı. İstanbul’da genellikle Fatih Medresesinde kaldı. Boş zamanlarında tekkeleri dolaştı, tasavvufa meraklıydı, nihayet müderrislik icazetini alarak Kastamonu’ya dönmek üzere yola çıktı.

1263(1847) yılında; Giresun ili, Keşap ilçesi, Gönüllü Köyünde doğup büyüdü. Tahsilini de bu çevrede tamamladı. İstanbul’da Aziz Ahmet Hakkı Hz’nin dergâhında yetişip komşu Cingiren köyünde irşad faaliyetlerinde bulunan Aziz Hüseyin Efendi Hazretleri’nin dergâhına devam edip maddî ve mânevî ilimler tahsil etti.

Aziz Hüseyin Efendi Hz’nin dergâhı uzun zaman hizmet vermiş ve Anadolu’ya buradan ışık saçmıştır. Yağlıdere’den Faik Ağa namıyla bilinen Faik Efendi, Espiye’den Kaşdibili Abdullah Efendi, Şarlı kasabasından Hacı Hafız Efendi, Keşap Gönüllü köyünden Haydaroğlu Mehmet Haydar Baba Hazretleri bu dergâhta yetişmişlerdir. Mehmet Haydar Baba Keşap Gönüllü Köyü'nde, bir tepenin üzerinde medfundur.